Kayıtlar

Mart, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Savaşın Kaderi ve Nusrat (Nusret) Mayın Gemisi -2-

Resim
Çanakkale Deniz Savaşları ve Nusrat Mayın gemisi isimli yazımızın ikinci bölümünü nerede keseceğimi gerçekten bilemedim. Bu eşsiz destan, tadına duyulmaz bir eserle "Diriliş 1915 Çanakkale" isimli kitapla büyük usta Turgut Özakman tarafından kaleme alındı. Hem bu destansı savaşı unutmamak hem de bu değerli eseri tanıtmak adına yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tüm Şehitlerimize Dualarımızla... 17 MART akşamı kimse, ertesi günün hiç yaşanmamış, yaşanamaz bir gün olacağını, yerle göğün birbirine karışacağını, denizin bile tutuşacağını bilmiyordu. Ama büyük günün yakın olduğu seziliyordu. Hava yumuşamış, denizin hırçınlığı azalmıştı. Bu sonuçsuz didişme sürüp gidemezdi. Bugün yarın büyük hesaplaşmanın başlaması gerekirdi. Güzel sesli askerler topların üzerine çıkarak yatsı ezanını okumaya başladılar. Tabyalardan ve bataryalardan ezan sesleri yükseldi, yatsı saatinin dokunaklı sessizliği içinde kaynaşıp yayıldı, büyüdü, için için bahar şenliğine hazırl

Savaşın Kaderi ve Nusrat (Nusret) Mayın Gemisi -1-

Resim
Tarihin en eski milletlerinden biri, ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak, benliğini unutmamak, kandırılmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık çığlığa diriliyordu. 60 dakika ölüm, yıkım, kıyım kustular. Asker korunmak için toprağa girdi, karıştı, toprak oldu sanki. Bombardıman sona erdi. İngiliz birlikleri batı ve orta kesime, Fransızlar doğu kesime taarruza kalktılar. Askerler, savaşmak için taşın ve toprağın altından, ölüler canlanır, ruhlar ete kemiğe bürünür gibi doğruldular. Ürpertici bir andı. Bu küçük kuvvet, uzun süngüleriyle İngiliz taburunu karşıladı, kendinden üstün birliği dağıttı, sağ kalanları Sığındere ağzına kadar kovaladı. Takımın komutanı teğmen, takımıyla birlikte koşuyor, bir yandan da "Sömürgelerde acı çeken, soyulan, korkudan titreyen, uyanmasına izin verilmeyen, el ayak öpen, uşaklık yapan tüm zavallılar şu tavşan gibi kaçan İngilizleri görseydiler" diye düşünüyordu. Çanakkale Savaşı, hiçbir devletin, hiçbir ordunun, hiçbir sila

Ferrari Filminin Yorumu

Resim
Enzo Ferrari filmini ilk kez üniversitede bir eğitim sırasında izlemiştim. Eğitimcinin filmi bizlerle paylaşma sebebi Ferrari fabrikasının sahibi Enzo Ferrari'nin bu efsane markayı yaratırken gösterdiği irade ve istekti. O dönemde filmin tamamını izleyememiştim ama uzun uğraşlar sonucunda bu filme tekrar ulaştım. Enzo Ferrari'nin bir gazeteci ile röportajıymış gibi başlayan film, ilk olarak Enzo'nun çocukluk günlerine gidiyor. İlk otomobillerin (FIAT) onun düş dünyasında yarattığı kıvılcımları izlettiriyor. Yaptığı tahtadan arabayla yarışırken "daha hızlı daha hızlı" diye bağırması hem hırsını hem de inancının yansımasıydı. İnancının diyorum çünkü, Enzo yıllar sonra Torino'ya dostu Beppe'nin yanına gittiğinde bir kafede buluşacak olurlar. Buluşmaya gittiği sıra Laura ile kaza sonucu çarpışırlar. Enzo bu çarpışma sonrası özür dileyen Laura'ya bir buluşma teklif eder. Laura bunu düşüneceğini söyleyip ortamdan ayrılır. Onun arkasından bakan Enzo t

Gönül Sırları - Halil Cibran / Kitap Tanıtımı

Resim
Halil Cibran ismini birçok kez duymuş ancak hiçbir kitabını okumamıştım. 1883-1931 yılları arasında yaşamış Lübnanlı Halil Cibran, felsefe yazarlığı, romancılık, şairlik ve ressamlık icra etmiş. Elimdeki "Gönül Sırları" isimli eseri, şiir diliyle yazılmış felsefi öykülerden oluşmakta. Çoğu bölümünü tekrar tekrar okumak gerektiğini düşündüğüm bu eseri, bir seferde okuyup değerlendirmek güç. Ancak anlaşılması en kolay ve en etkileyici bölümlerinden biri olan 25. sayfadan başlayan şu bölümü sizlerle paylaşmak isterim: ... Sakin ol kalbim, şafak sökene dek sakin ol. Sakin ol, çünkü ölü şeylerin pis kokularıyla doludur uzay boşluğu ve bu yüzden içine çekemez senin nefesini. Sakin ol kalbim ve kulak ver sesime. Daha dün bir gemiye benziyordu düşüncelerim , denizin dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sallanan, ve rüzgarlarla beraber sahilden sahile sürüklenen. İçi boştu gemimin, sadece yedi küçük şişe vardı, içleri yedi çeşit renkle, hem de gökkuşağının renkleriyle dolu. Bıkmı