Kayıtlar

Eylül, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Olasılıksız - (Adam Fawer) Yorumum

Resim
Kitabın kapağına baktığımda siyah ve beyazdan oluşan karmaşık bir resim vardı . Adı ile beraber bu resim bana daha çok psikolojik bir hikaye okuyacağımı düşündürtmüştü . Adam Fawer isimli yazarın kitabı hakkında tek bildiğim çok satan bir eser olduğuydu . Arka kapağına bakıp konu ile ilgili bilgi almaya çalıştığımda ise "bitirmek için yarını , anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksiniz" diyordu . Hadi bakalım diyip başladım okumaya ve abartılı yorumlamak istemem ama hayal kırıklığımın başı oldu o an . Kitap alışagelen şekilde gitmiyordu . Alıştığım kitapta bir karakter olurdu onun üzerinden giderek 4. - 5. sayfada bir başkasını tanırdınız yada bir ortamı gözünüzde canlandırırdınız . Fakat olasılıksız 4-5 farklı karakterden kopuk kopuk bahsediyor ve onların hayatlarının çakışması , konunun akıcılığını yakalaması 200 lü sayfalara kadar sürüyordu . Şahsi kanaatim bu kitap edebi bir eser olarak adlandırılmaktansa , zaman kaybetmeden sinemaya aktarılacak bir senaryo olarak kurgulan

Bağımsızlığımızın Simgesi İzmirimin Kurtuluşunun 87. Yılından Kesitler

Resim
BU YAZI MUHİBBİLER.COM SİTESİNE AİT OLUP DÜŞÜNDÜREN ŞEYLER BLOG YAYINLAMA HAKKINA SAHİPTİR. İlk Kurşun Hasan Tahsin . Ardında Efeler... Destanın adı onlar . Kuva-i Milliye'nin temel taşlarıdırlar . Durmaz bu toprağın insanı esirlik altında . Baş kaldırır zulme , baskıya . Bağımsız olmak , hür olmak ister . Denizler gibi , Ege gibi... Sanırlar ki Harmandalı oynanır . Bir de alay etmeye kalkarlar düşüne düşüne oynuyor derler . Bu yörenin oyunudur ama oyun değildir o . Tavırdır , duruştur , ruhtur . Göğsü şişkin , başı dik efelenir efem . Dedik ya zulme dayanmaz kafa tutar diye , hamurunda vardır işte bu yörenin insanında o duruş . Türklerin Ata'sının annesi de bu toprakta yatar . Çünkü oğlu gibidir bu topraklar . İzmir Mustafa Kemal gibidir . Bilir misiniz , 25 Haziran 1919 günü Amasya'dan, "Ulusu kurtarmak için, vatan ve namus" diyerek yola çıkıp Sivas'a geçen gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüz, 86 yıl önce 25 haziran 1923 günü ilk T.C. kimlik( nüfus ) belgesi

Unutulan Gün 4 Eylül 1919 Günü , Ben Sanki Oradayım... Erzurum dan Sivas a

Resim
Yakın zamanda 30 Ağustos Zafer Bayramını geçtik . Zafer bayramı olan o özel günü, öylesine tartışmalarla geçtik ki ister istemez şaşkınlık yılgınlık içerisine düşüyor insan . Ardından 4 Eylül geldi . Ama hiç kimsenin haberi olmadı 4 Eylül'den.  Hani resepsiyon falan olsun demiyorum. Zaten o tip şeyleri de boşuna yapılan şeyler olarak görürüm . Gayem şu ki bir satır sözü geçseydi Sivas Kongresinin 4 Eylül günü olduğunun gazetelerde , haberlerde . Tam Bağımsızlık denilen , manda asla kabul edilemez denilen , yurtta bir düşman postalı kalmayana kadar mücadele edilecektir denilen o günün . İzmirli gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş'ın facebook'taki profiline düşen notlardan birinden alıntı yapmak isterim . "Manda tartışmaları kongre bitiminde de sürüyordu. Örneğin, bir gece "milli hareketin liderinin" odasındaki sesler dışarıya taştı... Genç Tıbbiyeli delege Hikmet, sesini yükselterek heyecanla: "Paşam, üyesi olduğum Tıbbiyeliler beni buraya İstikl

(Ahmet Ümit) Kukla Kitabı Yorumum

Resim
Kukla , bitirdiğim sekizinci Ahmet Ümit kitabı . 2002 yılında ilk basımını yapmış . Bendeki kitap 12. baskı ve 2006 yılına ait. Konusunda elbette yine cinayet var ama bu cinayet başka cinayet . Bir ülkeyi ilgilendiren bir cinayet . Çoğumuzun adını duyduğunda Mercedes , kamyon , devlet , mafya , polis diye dökülmeye başladığı günü kendine çıkış noktası olarak almış Ahmet Ümit . Uzatmaya gerek yok , "Susurluk" kazası ile ortaya çıkan çarpık ilişki ağının üzerinden ilerleyen bir konusu var kitabın . Arkada kapakta şunlar yazıyor : "Kukla , Türkiye'de bu türde yayımlanan romanlar içinde gerek işlenişi , gerek kurgusu , gerek kişilerin yaratılması , gerekse de Türkçe'sinin güzelliğiyle birinci sınıf bir yapıt değerlendirmesini hak ediyor" ( Vedat Günyol - Cumhuriyet ) "Susurluk öyle karanlık bir hikaye ki , başı sonu görünmüyor , çektiğiniz her parçası elinizde kalıyor , fantastik bir romanın gün yüzü görmemiş canavarı gibi eli kolu her yere uzanıyor . Bu hi