Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

 

Çok hızlı kitap okumama ancak Ayşe Kulin'in Bir Gün isimli kitabını 4 günde bitirdim . Okumadan önce konusuna dair hiçbir bilgimin olmadığı kitabın konusu , Türkiye'nin şu günlerdeki en önemli gündemi olan doğu sorunu , terör sorunu , kürt sorunu gibi farklı isimlerle tanımladığımız , 25 yıldır içimizi kemiren derdimizden oluşuyor . Kitaba dair düşüncelerimi bu yazıda yazdıktan sonra internette kısa bir arama yaptım ve birkaç önemli not daha düşmem gerektiğini farkettim . 2005 yılında çıkan bu kitapta bahsedilen Zeliha Bora karakterini Leyla Zana'dan , Nevra Tuna karakteri ise Ayşe Kulin kendinden esinlenerek yaratmış . Leyla Zana'nın içerde olduğu dönemde röportaj talebinde bulunan Kulin'in bu istediği kabul edilmemiş ve o da edindiği bilgilerden yola çıkarak hayalinde bir karakter yaratmış kitabı için  . Kitap milliyetçi duyguların coşkun olduğu anlarda veya bu duyguları yoğun olan okuyucularca okununca hoşlanılmayabilir . Ancak kendi adıma okurken daha ilk sayfada olan şu sözü unutmadan okudum ; "Hünkar pire teşne , pire hünkare hem Yani hem ayrıydılar , yekpare hem" (Mevlana C.R.)


Bir gerçek var ki cevizin içini kaplayan meyvesi ve kabuğu kadar iç içe geçmişiz . Her acımızda yaptığımız yine bizi acıyor . Bitmeyen bir döngü adeta . Yok olup giden on binlerce can , binlerce boşaltılan köy , yitirilen milyarca dolar kaynak , yok olan enerjimiz ve kardeşliğimiz .

Bu cümleler bir şeyler ifade ediyorsa okumak gerek bu kitabı . Anlamak istiyorsak kendimizi , yaşadığımızı bir tutam olsun öyle okumak gerek . Yoksa internetteki aramalarımda ulaştığım kitabı yerden yere vuran eleştirileri okuyun yeter . Nasılsa okuyunca da aynı noktada olacaksanız...

* * *

Arka Kapak Yazısı : "... biz, iç içe büyüyen, iç içe yaşayan, birbirine benzeyen, kavgacı, hırçın ve inatçı, şefkatli, sevecen ve yürekli, sonsuz verici ve can alıcı, gözü kara, kurnaz, hain, aynı anda çileli, masum ve çocuksu biz! Biz, aynı toprağın çocukları."

Yazar Ayşe Kulin, Bir Gün'de herkesin payına düşmüş bir kabusun öyküsünü ele alıyor. Güneydoğu'da yaşananlar iki kadının penceresinden olduğu kadar, iki tarafın, iki yaşamın, iki ucun da yaşamından kesitlerle göz önüne seriliyor. Uzun yılların öyküsüyle bir gün içinde hesaplaşmak zordur kuşkusuz, bir gün belki yetersiz bir zaman. Ama bir gün bir başlangıç olabilir. Bir Gün, bu başlangıcın arandığı bir roman .

* * *

Toplam 202 sayfa . Terör suçlusu olarak cezaevinde tutuklu bulunan Zeliha Bora ile gazeteci Nevra Tuna'nın röportajı üzerinden yürüyor roman . Otuz sene sonra karşılaşan iki çocukluk arkadaşının sohbetine dönen bu buluşma yeri geliyor teröre , yeri geliyor doğuda kadına , toprak reformuna , ağalık düzenine , yeri geliyor batılı yaşamında yitirilen değerleri önümüze seriyor .

17 Temmuz 2005 tarihinde Radikal gazetesinde Handan Çağlayan kitaba dair şöyle bir yazı yazmış : ".......... Yıllardır sadece şiddetin diliyle konuşulmuş olan Kürt sorununun, Türk ve Kürt kadınlarınca konuşulmaya başlanması düşüncesi, gerçekten de barış adına yaratıcı ve heyecan verici bir düşüncedir. İki kadının, milliyetçiliğin ve militarizmin gölgesini düşürmeden, farklılıklarına rağmen eşit bir düzlemde buluşarak kurdukları diyalog üzerine inşa edilmiş bir romanın ezberlerimizi bozması, önyargılarımızı sarsması, barışa dair yeni şeyler söylemesi beklenirdi. Ne yazık ki bu beklenti gerçekleşmiyor; romanın iki kadın arasında inşa ettiği diyalog belki şiddeti dışlamaya yarıyor ama daha öteye gidemiyor. Yoksulluğun eğitimle aşılacağı savına benzer şekilde roman çözüm için Kürt kadınların eğitilmesi gerektiği sonucuna ulaşıyor. Yazar "Leyla Zana keşke kadınları eğitse" temennisi ile ulaştığı çözümün altını bir kez daha çiziyor. Bu sığlıkta Kulin'in Nevra ve Zeliha'yı, yerleştirdiği konumların payı da var kuşkusuz. Romanın iki kahramanı arasında eşit bir ilişki yok. Eğitimli ve donanımlı Nevra karşısında Zeliha "cahil" bir kadın olarak kurgulanmış. Belki başta tasarlandığı gibi Zana'nın biyografisi yazılsaydı farklı bir diyalog kurulması mümkün olabilirdi. Ama bu gerçekleşmemiş; karşımızda Kulin'in imgeleminde yarattığı ve konumlandırdığı kadınlar var sadece. Yazar, Filiz Aygündüz'e verdiği mülakatında biyografi yerine, Zana'dan esinlenerek kurgu bir karakter yaratmanın "elini daha rahatlattığını" dile getiriyor. "Çünkü Leyla Zana bana anlatsaydı, ben anlattıklarına bağlı kalacaktım. Onun için roman yazmayı tercih ettim bile diyebilirim" diyor. Yazarın üzerinde odaklandığı noktanın Zana'nın söyleyeceklerinden ziyade, kendi söyleyecekleri olduğu görülüyor. Kendi adına konuşan özne olarak Zana ya da temsil ettiği kadınlar yok olunca, ortada bir tek onların adına da konuşan yazar kalıyor. Bu noktada yazarın imgeleminin beslendiği unsurlar belirleyici olmaya başlıyor; Kulin'in kendisine ve Zana'ya, Nevra'ya ve Zeliha'ya, daha da ileri gidersek Türk ve Kürt kadınlarına dair algıları önem kazanıyor........"

Bir başka blogta daha bu kitaba dair bir yazı buldum . Onuda okumak isteyenler için işte linki Doğu ile batı arasındaki kadın açısından yaşayış farklılıklarını da gözler önüne seriyor yazar . Doğuda kuma ile batıda ki aldatmaları karşılaştırıyor dolaylı olarak . Evden sevdiğine kaçan Zeliha hastalanır ve çocuğunu düşürür . Bunun üzerine kuma gelir . Ona katlanmaya çalışmasını , yaşadığı güçlükleri anlatıyor . Dayanamayıp intihar edişini , terk edilişini anlatıyor . Sonunda dayanamayıp törenin öldürmesini göze alarak ata toprağına geriye döner . Ancak dedesi mani oluyor öldürülmesine ve kendisinden yaşça oldukça büyük biri ile evlendiriliyor . Nevra ise evliliklerinin onuncu yılında eşinin mutfak robotu almasından dolayı kocası ile çıkan kavgasını anlatıyor . Kavga büyüyor ve adeta ufak bir kar topundan çığ oluyor . İş yerindeki birinin ilgisinden dolayı da aklı karışık olan Nevra işi ayrılığa kadar götürüyor . Bu gibi konularında anlatıldığı roman ilgilenenlere duyurulur.

Yorumlar

  1. paylaşımınız için çok teşekürler...

    YanıtlaSil
  2. bu kitap içinde kürt ve türklerle ilgili olduğundan gerçekten etkileyen bir kitab olduğuna inanıyorum herkese okunması için tavsiye ederim

    YanıtlaSil
  3. ayşe kulinle ilk tanışmam veda-esir şehirde bir hayat adlı kitabıyla oldu sonra devam ettim. bu kitabını da okuyorum dili sürükleyici nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz bile. ayşe kulinin bağımlılık yapan bir dili var. ayşe kulinde aldığım tadı bana elif şafak veremiyor.

    YanıtlaSil
  4. [...] romanı seçilmiştir.  Bugüne kadar Ayşe Kulin’nin 4 eserini okudum. Bunlar; Sevdalinka, Bir Gün, Gece Sesleri ve Veda. Hepsinin kendine has bir güzelliği, çekiciliği ve sürükleyiciliği [...]

    YanıtlaSil
  5. şerife hanım kitabın doğru veda esir şehirde bir konak.Hayat değil.

    YanıtlaSil
  6. leyla zana olduğunu anlamıştım senin yorumunu da okuyunca dedim ki kızım sen ne zekisin :))

    YanıtlaSil
  7. […] http://muhibbiler.com/ayse-kulin-bir-gun-kitabi-yorumu#ixzz2DMDZSkTiUnder Creative Commons License: Attribution Non-Commercial No Derivatives Arka Kapak Yazısı : […]

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Sultanı Öldürmek Kitap Yorumu ve Fatih'in Ölümü Üzerine

Bizim Evin Enflasyon Sepeti Ocak 2021 Sonuçları

Kurtuluş Hareketinin 100. Yılında O Güne Yeniden Bakmak