Bir Günlüğüne İstanbul'a Giden İzmirli Cefe



BU YAZI MUHİBBİLER.COM SİTESİNE AİT OLUP DÜŞÜNDÜREN ŞEYLER BLOG YAYINLAMA HAKKINA SAHİPTİR.

Hafta sonu bir günlüğüne İstanbul'da olmam gerekti. Daha önce hiç gitmediğim İstanbul'da gezmek, dolaşmak, bir yerleri bulmak kabus gibi geliyordu. Çünkü İzmir'den bakınca görülen İstanbul; trafik, sıkıntı, keşmekeşti. Oraya gidip işinizi halledip dönebilmek, kafamda sorun olarak büyüdü gitti.

Ama mecburdum gitmeye ve gittik.

Bir gezi yazısı olabilecek kadar orada kalamadım ama iyi bir tanışma oldu diyebilirim.

İçimde ilk yıkılan tabu, İstanbul'da bir yerden bir yere ulaşmak çok zor düşüncesiydi. İstanbul'da bir yerden bir yere ulaşmak "şahsi aracınız yola çıkarsanız" çok zor. Ama toplu taşımayı kullanırsanız, şehrin her yanında birbirine bağlanmış ağlar mevcut. Metronun bittiği noktada tramvay, tramvayın bittiği noktada vapur sizi bekliyor.



Muhtemelen İstanbul'da yaşayan ve o şehrin zahmetini her gün çekmek zorunda olanlar, bana kızacaklardır ancak on yedi milyonluk bir şehirde yaşayıpta -hele ki bizim gibi bir ülkede- sorunsuz kalabilmek mucize. Dolayısıyla İstanbul'un toplu taşımacılığını çok başarılı olduğunu düşünüyorum ve Türkiye'nin neresinden giderseniz gidin, bu şehirde kaybolmazsınız.







Dolmabahçe Sarayı'nın içine girmeye zamanım yoktu ancak bahçesinde bir iki fotoğraf çekebilecek kadar vakit buldum. Ancak bu sıra gözüme çarpan çok ciddi bir sıkıntı vardı. O güne özel bir sorun mu vardı bilmiyorum ama ciddi bir sorun olduğu görülüyordu. Saray'ın girişi için bilet kesen gişe bir taneydi ve kuyrukta abartısız 250-300 kişi vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi bir çoğu da turistti. Ben fotoğraflamaktan utandım bu görüntüyü, umarım bu hatayı fark edip düzelten birileri çıkar !



Akşam üstü Taksim'e gittim ve alelacele İstiklal Caddesi turu attım. İzmirlilerin hayal edebilmesi için Kıbrıs Şehitleri Caddesinin 4-5 katı büyüklüğünde bir yer diyebiliriz. Her yer tarihi bina ve yeni yapılan bir çok bina da bu havaya uyum sağlamış. Tüm afiş ve tabela kalabalığına rağmen çok güzel binalar göze çarpıyor.



Bu binalar içinde rasgele girdiğim bir han, İzmir'de çok defa hayalini kurduğum ama bir türlü görmediğim sahaflar çarşısını buldurdu. Hatta o sahaflar çarşı ki, Issız Adam filminin bir sahnesi de burada geçiyordu. Hatırlayamayan için o sahneden bir fotoğraf:



Bu hanın bulunduğu sokak Galatasaray Lisesi'nin çaprazında. Fotoğrafı çektiğim gün Galatasaray'ın maçı olması sebebiyle kafile kapı önünde toplanmaya başlamıştı. İnşallah bir gün bende orada olup Seyrantepe'ye doğru yola koyulurum =)



Dönüş için Taksim meydandan Kabataş'a giden metroya bindim. Metro, bildiğiniz yokuş aşağı gidiyor. Mesafe kısa ama hep yokuş aşağı ! (Metronun dış görüntüsü pek hoşuma gitti, onu da fotoğrafladım)



Son bir notta havaalanından. Ona da metro ile ulaşabiliyorsunuz. Ancak tam olarak değil ! Zira metro havaalanı durağında indiğinizde havaalanı içinde o kadar yürüyorsunuz ki, adeta bi metro yolu daha gidiyorsunuz. Eee o kadar kalabalık şehre, bu kadar büyük havaalanı normal =)

Yorumlar

  1. İç açıcı bir yazı olmuş. Genelde İstanbul'dan şikayet edilir. Ben de birgün İzmir'e gidersem 1 günlük deneyimimi paylaşırım kimbilir...

    YanıtlaSil
  2. evet genelde öyle oluyor ama inan hiç anlam veremedim söylenenlere. Zaten sırf o söylenenler yüzünden korka korka gittim ama hiç alakası yok anlatılanların. 17milyonluk şehrin bir faturası vardır bunu kabullenmeli gidenler.

    İzmir'e gelirseniz memnuniyetle gezilecek yerleri tavsiye ederiz :)

    YanıtlaSil
  3. İzmir'de yaşayan biri olarak, İstanbul'a terfi etmenin şaşkınlığını yaşıyorum. Trafiğin sıkıntı olmasının tek sebebini şehrin büyüklüğüne bağlıyorum. Çok büyük olduğu için bir yerden bir yere gitmek normal şartlarda da uzun sürüyor. Bu yüzden trafiği bahane etmek yetmez. :) Şahsen sabahları Maslak'tan Davutpaşa'ya yarım saatte gidebildiğim halde, dönerken 1.5 saatte dönüyorum. :) Yağmur yağmasa herşey çok güzel. ^^

    YanıtlaSil
  4. İstanbul da gercekten kaybolmak mümkün değil toplu taşımayı kullanınca gercekten mükemmel bende bir kaç kez gittim bir başıma çok ama çok kolay gezdim.Yere batan ayasoyfya topkapı sarayı kapalı çarsı sultan ahmet camii hepsi harika yerlerdi.Resimdeki gibi Galatasaray lisesi ortaköy falan herpsini gezdim.Gerçekten İstanbul paran olacak evin olacak sadece ve sadece gezeceksin :D

    YanıtlaSil
  5. istanbul ve Izmir Turkiye nin iki muhtesem sehri. Yurt disinda dogan, buyuyen ve yasayan birisi olarak bu iki sehir e cok ozlem duyuyorum. Istanbul zaten dunyada esi benzere bulunmayan bir sehir. Bir cok ulke gezdim gordum, ama Istanbul gibi bir sehir ne gordum ne duydum. Orda yasayanlar kendilerini cok sansli saymali. Sehir in resmen bir ruhu bir karakter i var.

    Insallah bir gun bende tekrar ulkeme doner ve guzel vatanimda yasarim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

Sultanı Öldürmek Kitap Yorumu ve Fatih'in Ölümü Üzerine

Moskof Cariye HÜRREM SULTAN- Demet Altınyeleklioğlu