Eskişehir Gezimden Notlar ve Fotoğraflar -1-



Askerlik sonrası yaptığım geziden Ankara Gezi Notları olarak bahsetmiştim . Şimdi bu gezinin ikinci ayağı olan Eskişehir'i tanıtmada sıra .

Şehir'in %10 u öğrenciymiş. Gençlikle dolu şehrin , kendide sürekli genç kalıyormuş . Anadolu'nun ortasında kendini sürekli yenileyen ve bu yenilenmeyle iç turizmin yeni aktörlerinden biri Eskişehir. Her hafta sonu kenti ziyarete gelen 80-90 otobüs dolusu yerli turistten bahsediliyor . Rakam ne kadar doğrudur tartışılır ancak , Anadolu'nun ortasında bir kenti bu denlisine cazibe merkezi haline getirmek gerçekten çok büyük başarı . Yılmaz Büyükerşen mucizesini kabullenmek gerekir .

Tabi yalnızca Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşeni değil , diğer ilçe belediye başkanlarını da izlemeli. Örneğin birazdan özellikle bahsedeceğim Odunpazarı ilçesinin Belediye Başkanı , kente yıllarca hizmet edecek girişimlerin mimarı olmuş .



Her neyse yavaş yavaş gezimizden bahsetmek gerek artık . Gezimize Ankara'dan otobüsle Eskişehir'e gelerek başladık . Otobüs bileti için kişi başı 15 lira diyorlar ama biraz fiyat üzerinde düşünürseniz derhal 12 liraya iniyorlar =) Otobüste servis iyi , koltuklarda televizyon var. Otobüste wireless'ta var demişlerdi ama sanırım güzergah sebebiyle çalışmıyor. Turkcell Vınn imdadımıza yetişti ve yolculuk sırasında olduğumuz yerleri Facebook hesabımızdan paylaştık =)



Garaj şehre 10 dakika mesafede . Zaten Eskişehir'de her yer her yere yaklaşık 10 dakika mesafede =) Öyle çok büyük bir kent değil yani ; ancak dolu dolu bir kent.

Otele yerleştikten sonra yemek için dolanmaya başladık . "2 Eylül Caddesi" üzerinde bir çok mağaza , restoran , pastane var . Bizim İzmir'de ki Kıbrıs Şehitleri Caddesinin biraz daha genişi gibi düşünün -ortasından tramvay hattı geçiyor- Şömine restoran en çok tavsiye edilen mekanıydı . Güzel bir mekan gidecek olan olursa tavsiye edilir...

Yemekten sonra az daha yola devam ediyorsunuz ve Eskişehir'in simgesi Porsuk Çayı'nı görüyorsunuz . Çayda balık avlıyorlar , gondolla turluyorlar . Önceleri kokusundan yanına yaklaşılmazmış çayın . Şimdi 2-3 ayda bir suyu kesilip , zemini dahi temizleniyormuş . Gondol sefasının turu 15 lira . En fazla dört kişi binebiliyor bir gondola ama bir kişide binse dört kişide binse 15 lira...

Çok dondurmacı var . Öyle böyle değil, baya çok =) Nerden geliyor bu dondurma tutkusu anlamadık ama Kahramanmaraş'a kafa tutacak kadar çok =)



Bir sonraki gün sabahtan tura Kent Park'la başladık . Bu park'ta Eskişehir'i televizyon kanallarına haber yapan bir özellik var . Suni deniz var . Park birbirine paralel iki sudan oluşuyor. İlki gölet halinde ve içinde balıklar var . İkinci kısım ise şuan kapalı olan kumsallı suni deniz . Şuan kapalı çünkü suyu (Deniz Suyu) özel geliyormuş yaz aylarında. Hemen onun yanında birde yüzme havuzu var. Yine bu parkın içinde çok güzel iki restoran var. Biri diğerine nazaran daha cafe tarzında. Sabah kahvaltısı yapmak için çok güzel bir mekandı...





Kent Park'ın içinden devam ettiğiniz zaman 15-20 dakikalık yürüyüşten sonra Aşk adasına ulaşıyorsunuz . Porsuk çayı içindeki küçük adaya köprü yapılmış ve bu bölümdeki çiçekler hep kalp şeklinde düzenlenmiş .



Buradan tramvaya atlayıp Odunpazarı ilçesine gittik. Eskişehir'in görülmesi gereken en önemli yeri burasıydı diyebilirim . Ama anlatımı ve fotoğrafları bir sonraki yazımda. Eskişehir Yazıları-2'de olacak =)

Yorumlar

  1. [...] hafta Eskişehir Gezimin birinci bölümünü yazmıştım ve tramvaya binip Odunpazarı’na gittiğimi söyleyip noktalamıştım yazıyı. [...]

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sultanı Öldürmek Kitap Yorumu ve Fatih'in Ölümü Üzerine

Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Moskof Cariye HÜRREM SULTAN- Demet Altınyeleklioğlu