Muazzez İlmiye Çığ, Cumhuriyet tarihinin yaşayan kayıt defterlerindendir. Cumhuriyetin ne derece zorluklarla kurulduğunu, onu var eden kurumları yaşatan insanların nelerle mücadele ederek o kurumları ayakta tutup gelecek nesillere kök salmış halde nasıl devrettiklerini birincil gözden şahit olmuş isimlerdendir. Hayat tecrübesinden faydalanılması gereken hocamızın söyleşi halinde yazılmış kitabı Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı'dan alıntılar yapıyorum, okuyacağınız alıntıların merakını cezbedip kitabı temin etmeniz dileğiyle...
(Sayfa55) Yine aileler için bir not düşmek istiyorum, çocuklarınızı kendi istekleriniz üzerinden değil, çocuklarınızı kim olduğu üzerinden değerlendirin ve böyle hayal kurun.
Geçmişi unutamıyorsan depresyondasın. Geleceği düşünüyorsan kaygılısın. Şimdiki zamanı yaşıyorsan mutlusun (Lao Tzu)
(Sayfa119) Bu biraz dil öğrenmeye benziyor. Bazı insanlar yıllarca dil kursuna gider, tüm kuralları ezberler ama yine de o dili konuşamaz. Bazıları ise çok daha az bilgiyle o dili kullanacak seviyeye gelir. Aralarında temel fark nedir? Birisi bir dil öğrenimini bir ders olarak gördüğü için her şeyi ezberler, diğeri ise dilin iletişim aracı olduğunun farkına varmıştır. Çalışmayı da buna benzetiyorum. Eğer hayatınızın merkezine para koyarsanız yaptığınız iş hayalinizdeki iş olsa dahi bir süre sonra tatsızlaşmaya başlar. Her hikayenin kahramanı bazı zorluklarla karşı karşıya kalmalıdır ki kahraman olabilsin. Gün gelir bu zorluklar para kazanmak olsun, gün gelir toplum tarafından yargılanmak... Tek başına çalışmaktan yada mesai yapmaktan değil de bu zorluklar mücadele etmekten keyif almayı öğrenirseniz, direnmenin tadını alırsınız. Çalışmak eğlenceli hale gelir. Hayatınız da.
(sayfa 216) Soru: Okuldaki yıllarınızda dersleriniz gereği Babilce öğreniyorsunuz. Dersleri anlatan Almanca anlatıyor. Çalışıp didinip Almanca öğrenip okulu bitiriyorsunuz. Hem yorucu hem de son derece yorucu bir süreç. Size bu motivasyonu veren Sümerlere duyduğunuz merak mıdır?
Cevap: ... merak ettikçe öğrendim, öğrendikçe merak ettim. Okula gittikten sonra Asur ve Babil tabletlerini okumayı öğrendim. Müzede çalışmaya başladıktan sonra tabletleri okuyarak Sümer dilin öğrendim. Sümerleri öyle çok sevdim ki hakların her şeyi öğrenmeye çalıştım. İnsan heveslerinin ve tutkunlarının peşinden gittiği sürece hayatta kalabiliyor, tutkularının cürümü kadar bir dünya yaratabiliyor, kendisine o eksende bir ufuk çizgisi çizebiliyor. Bir hep bir fazlasını öğrenmek isteyenlerden bir fazlasını merak edenlerden oldum. Kitabın başında sormuştun ya kızım "insan yaşam sebebini ve dünyadaki yerini nasıl bulabilir" diye, işten ben yaşam sebebimi ve dünyadaki yerimi de bu sayede buldum.
(Sayfa219) Sümerlerin yaşadıkları yerler yüksek değil, onlar yükseltiyorlar. Dağlık bir bölgeden göç ettikleri için hep yüksek yerler aramışlar. Belki de geldikleri yerde köklerini, yani Sümer Dağı'nın eteklerini aramışlardır. Hepimiz için böyle değil midir ? İnsan kendi coğrafyasından kopabilir ama coğrafyasını kendinden koparamaz. Ayrıca Sümerler yaşadıkları yerlere verdikleri isimleri de böyle vermişler. Mesela Eridu uzaktaki ev demek.
(Sayfa219-2) Adak kavramı var ama hayvan kesme şeklinde yapmıyorlar. Adak için mabette süt dağıtıyorlar. Anadolu'nun da her köşesinde kutsal sayılan dağlık alanlarda kayalara yapılmış sunak oyukları vardır. Doğaya en az zararı verecek şekilde yaşamaya çalışıyorlar. Burada hem tanrı korkusu var, hem de eski Türklerin inanışlarının temeli olan sevgi olgusu var. Öyle ki yürürken otları ezmemek için çarıklarının burnunu yukarı doğru bakacak şekilde yapmışlar. İnanış böyle, otu seveceksin, ağacı seveceksin, hayvanı seveceksin, hiçbir şeye zarar vermeyeceksin. İşte böyle olduğunda Tanrı da sana her zaman istediğini verir. Sümerlerin Tanrısı sevecen olmayanlara yardım etmiyor. Bu yaşam tarzı diyelim, günümüz Anadolu Aleviliğinin de temeli ve kökeni. Tören görevlileri 12 kişi ve neredeyse görevleri aynı. Bağlam var şiir var. Tepeden inme değil, manevi bir olgunluk ve doğayla uyuma özen sayesinde gelişmiş bir anlayış, inanç ve yaşam tarzı.
Yorumlar
Yorum Gönder