80ler ve 90lar Araçlarına Nostaljik Yolculuk
Yaşım bence hala orta yaş bile sayılmayabilir (36) ama her
konuda eskiyi anlatmayı, paylaşmayı çok severim. Mesela bir Pazar sabahı
Twitter akışına düşen Rotring kalem
fotoğrafı ve o twit altındaki Rotringciler – Faber Castellciler kapışması ve
ardından evden çıkıp hiç gereği yokken nostaljik kalem arama gayretimiz, hep bu
eski dönem sevdamızdan.
80lerde doğanların böyle bir durumu var. Bu dönemde doğanlar
eski dünyanın son temsilcileridir. 60lar, 70ler de eskiye özlem duyar ama 80lerin de
özelliği teknolojinin değişimini kullana kullana her yeniliğe uyum sağlayarak
ilerlemiş bir kuşaktır. Kalemle teyp kasedini geri saran da bu kuşaktadır,
Spotify’dan açtığı parçayı otomobilin müzik çalarına sürükleyip bırakan da.
Dolayısıyla mukayese etme en çok 80ler kuşağında vardır.
Şimdi bu yazımda 80lerden bugün hafızamda yer etmiş, bir
şekilde anısı olan otomobilleri paylaşacağım.
Başlayalım:
1) Skoda 120 L
Tahminimce bu yazıyı okuyan birçok kişi böyle bir Skoda
modelinden haberdar değildir. Tam vaktini hatırlamıyorum 89 ya da 90 senesinde
bir aile dostumuzda vardı bu araç. Çekoslovakya yapımı olan araç 1174 cc motor
hacmine sahip 49 beygir ve 4 ileri vitesli. Motor arka kısımda yer alıyor ve
aracın bagajı ön tarafta bulunmakta. Stepne bagajda yer kaplamaması için ön
tamponun alt kısmında çekmece şeklindeki bir sistemle gizlenmiş. Tam bir
sosyalist ülke aracı. Basit, sade, işlevsel ve soğuk havada çok daha yetenekli.
Bu aracın öncesini bilmiyordum ama araştırmalarımda okuduğuma göre 120L Skoda
110L nin sonraki versiyonuymuş. 90lı senelerden itibaren bu modelde yerini daha
çok bilindik olan Skoda Favorit’e bırakıyor.
Bu araçla ilgili çok detaylı bir paylaşım var. O yazıyı da okumanızı tavsiye ederim. Linki BURADA
2) Renault 12
Tartışmasız kırsalın en çok kabul gören, benimsenen
aracıdır. Muğla, Antalya, Burdur, Isparta, Mersin gibi engebeli arazilere
yolunuz düşerse bu aracın hala en sık karşılaşılan araçlardan olduğunu
göreceksinizdir. Hiçbir yere temas etmeyen vitesi ve el freni, yerden iki
karışa yakın yüksekliği, taş gibi gövdesi, estetiksiz ön göğüslüğü ve benzersiz
kapı kilit kolu ile Renault 12 (TOROS) unutulmazlar arasındadır.
3) Ford Taunus
Koç’un Anadol’dan sonraki üretimi bu araçla olmuş (FORD
OTOSAN). En İyi Yerli sloganıyla pazarlanmış. Bu aracın hatırımda kalan
özelliği 87 model olanların şanzımanlarından ses geliyordu, koltuklarında
kadife ve deri döşeme seçenekleri vardı. 1600 cc olanlar 4 vites; 1800 ve 2000cc
motorlar 5 ileri vitesti diye hatırlıyorum. Güçlü yapısı ile klasik Amerikan
aracı tadında bir sürüşü vardı. Bir akrabamız almıştı ardından askerliği
İzmir’e çıkmıştı. Askerliği süresince araba bizde kalmıştı.
4) Mazda 323 Hatchback
Bak bu araba çok özeldir. Çocukluğumuzda uzay çağı ne
demekse bu araba da o demekti. “Ön farları kapanıp açılıyormuş abi vaaaauuuv”
diyorduk. Belki de tek kanalla büyümüş olan o çocukların Kara Şimşek
sevdasındandır bu heyecanları.
İzmir’den Çandarlı’ya bu araç ve 1. Maddede anlattığım Skoda
120L beraberce gitmiştik. Takdir edersiniz ki Skoda’yı yolda çok üzdüler J
5) Murat 124 – 131
Tofaş’a temas etmemiş, anahtarına dokunmamış Türk çok nadir
bulunur. Kuşların atası Murat 124 ve 131 ilk arabalarımızdandır. Murat 124 çok
kısa süre durdu elimizde pek anım olamadı ama 131 tam orijinal değişensiz ve
boyasızdı. 80 model nikelaj dikiz aynaları ve kendine özgü güzellikte bir
mavisi olan renkteydi. O araba ki satmak için pazara girdiğimizde kapıda
satılmıştı.
Kuşlar serisi için ayrı bir madde açmaya gerek yok. Onları
da elbet hatırlıyoruz. Özellikle de 86 Doğan’ı.
6) Tempra
Tam o günlerdeki muhabbetimizle “bu araba kaç basıyor yahu” nun yanıtının olmadığı arabaydı. Hız göstergesi dijital olan Tempralar bu özelliği ile oldukça etkileyici olmuşlardı. Ama ağır kasaları ve tasarruf nedir bilmez Tofaş motoruyla birleşince çok uzun süre piyasada tutunamadı.
Bir Tempra’mız olmadı ama iç dizaynını benzer bulduğum Uno
ve Tipo’yu da bu maddede hatırlatmakta yarar var. Bir de bir bilgi verelim Egea
otomobiller Güney Amerika’da Tipo ismi ile satıştaymış.
7) Renault Flash
Benim gördüğüm ilk klimalı araçtı. O yıllarda ender bulunan önden çekişli araçlardan biriydi. Bugün genç arabası dendiğinde nasıl ki Civic, Leon geliyorsa akla o yıllarda da Flash gelirdi akla. 89 senesinde Galatasaray’ın Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı final oynaması üzerine 500 adet özel Galatasaray Flash serisi üretilmiş.
8) Renault Broadway – Spring – Fairway
Bu üçlü kardeşler aynı kasanın farklı özellikli olan modelleriydi. Bugün ulaşabildiğim kaynaklara göre Broadway 85, Spring 69 beygir güç üreten motora sahipler. Fairway daha çok Flash’ın sedanı gibi üretilmiş ve Broadway’den daha üst modelmiş ama satış rakamları iyi gelmeyince 4 sene sonunda üretimi durdurulmuş. 2000 senesinde modern araç teknolojisi karşısında zorlanan bu seri son kasasını çıkarıp piyasaya veda etti.
Bu sekiz araçla geçmiş dönem araçlarına selam niteliğinde hoş
hatırlatma yaptım diye düşünüyorum. İlerleyen dönemde bu tür paylaşımları
arttırmayı düşünüyorum. Yorum ve paylaşımlarınız en güzel desteğiniz olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder