Konya Gezi Notları -1



Çok uzun zamandır merak edip ilgilendiğimiz bir konuydu yataklı trenle yolculuk. Son dönemde özellikle Doğu Ekspresinin (Kars treni) popülerleşmesi bu yolculuğa olan ilgiyi tavan yaptırdı. En erken 1 ay öncesinden alınabilen tren biletleri, Kars treni için bu kadar zaman öncesinden bile bulunamaz hale geldi. Bu rota için umudumuzu yitirdiğimiz günlerde diğer rotaları inceledik ve pek de rağbet görmeyen bir başka rota ilgimizi çekti. O rota Konya treniydi.

Oldukça uzun ve detaylı anlatacağım Konya gezisi başta sadece tren yolculuğu hevesiyle başlamış olsa da tarihin tozunu içimize çekip döndüğümüz bir gezi halini aldı.

Hiç okumadığınız, görmediğiniz o Konya’yı anlatmaya başlayalım.

(Yazı boyunca bahsi geçecek yer izlenimleri, yediklerimiz içtiklerimiz hakkındaki görüşlerimiz, tanıdığımız kişiler hakkındaki yazılarımız sadece bizim yaşadığımız tecrübelerdir. Genele olumlu yada olumsuz şekilde yorulmaması gerektiğini tavsiye ederiz. Yaşadığımız tecrübeleri paylaşım amacımız bu rotayı düşünecek olanlara fikir vermektir. Objektif değerlendirme konusunda hata etmiş olabiliriz de %100 doğru kabul görmemeli.)

14 Ocak 2018

Yastık kılıfları temiz ancak tercihen sizde yastık
kılıfınızı getirip üstüne takabilirsiniz.


Evimiz İzmir merkezde. Tren garına metro ile ulaştık. Gardan Konya trenine binip teknik olarak 2 vesaitte Konya’ya ulaşmış olduk :-)

Biletlerimizi 10 gün kadar önce TCDD’nin e-bilet uygulamasından satın aldık. Gidiş dönüş aldığımız için de ufak bir avantajımız oldu. İki kişi gidiş dönüş yataklı tren bilet maliyeti 334 TL. Tren kompartımanı size ait oluyor. Bir başka yolcu ile paylaşmıyor, 12 saat süresince kapısını kilitleyebildiğiniz bir odanız oluyor. Yataklar siz trene varmadan önce temiz çarşafı ve yastık kılıflarıyla hazırlanmış halde oluyor. Kompartımanınızda 1 adet küçük buzdolabınız, bir lavabo (sıcak su imkanıyla) 2 elektrik prizi ve 1 adet çekmeli masanız bulunuyor. ( bu konuda Youtube üzerinde çok video var detaylı olarak oradan da izleyebilirsiniz)

Havlu ve sıvı sabun TCDD'den

Bu kısmı masa olarak kullanabilirsiniz
Tren içi ve dışı sıcaklık değerleri


Yolculuk için yanınıza atıştırmalık bir şeyler alabilirsiniz zira yol uzun ve Konya yolu gece gidildiği için oldukça karanlık oluyor. Dönüş yolunda karlı havada geldik biraz olsun daha parlaktı çevremiz ama normal şartlarda pek bir manzara görmeden gidiyorsunuz.

Yatak ölçüleri tahminimce 90-180 cm. Ben 187cm. Yatınca kol bacak esnemesiyle 2 mt’yi geçtiğim için accık büzüldüm :-) Çare çapraz yatış.

14 Ocak günü saat 20:10’da hareket eden trenimiz 15 Ocak günü saat 8 de Konya garına ulaştı.

Yazı boyunca büyük halini açıp oradan takip edebilirsiniz.

Yazı boyunca büyük halini açıp oradan takip edebilirsiniz.


15 Ocak 2018

Kalacak yer olarak öğretmen evini ayarladık. Çift kişilik oda istemiştim, suit oda ayarlamışlar. Yani yatağın bulunduğu yer hariç bir oda daha var oturma odası gibi orada da bir çekyat var. Yani 3 kişi rahat kalınabilir. Oda maliyeti 130 TL. Kimi yerde kamu olarak kabul edilen çalıştığım kuruluşun kartı sayesinde 10 TL indirim yaptılar ve günlük 120TL den 3 geceye oda kahvaltı 360 TL’ye mal oldu.

Tren garından ulaşım imkanı olarak otobüs de varmış ama biz bilgi sahibi olmadığımızdan taksiyle öğretmenevine gittik. 15 TL.

Taksiden indiğimiz yer Alaaddin. Konya’nın dönüp dolaşıp geleceğiniz yeri. Tüm otobüslerin ve tramvayın geçtiği yer. Öğretmenevi de hemen bu durakların bir arka sokağında. Taksiden iner inmez ulaşım için otobüslerde kullanılan “El Kart”tan satın aldık. Kart bedeli 1,5TL. Ulaşım tam ücreti 2,1 TL. Dilediğinizce gişelerden ve makinelerden yükleyebilirsiniz.

Öğretmen evine yerleşip kısa bir dinlenmenin ardından günü tüketmeden hemen gezimize başladık. Gezinin bundan sonraki aşamalarını paylaştığım iki haritadaki kodlar üzerinden izleyerek giderseniz canlandırması biraz daha kolay olabilir. Ayrıca olur da yolunuz Konya’ya düşerse referans olarak kendinize bu iki haritayı belirlemenizde fayda var.

İlk durağımız Şems Tebrizi Camii ve türbesi (HARİTADA 4 NUMARALI YER) oldu. Ancak ne kötü tesadüftür ki burada ne ben ne de eşim Hande hiç fotoğraf çekmemişiz. Google’da arattığınızda bir çok fotoğraf bulabilirsiniz.

Cami ahşap ve sade bir işçiliği var. Kapısından girer girmez türbe karşınızda bulunuyor. Şems Tebrizi’nin öldürülüp bu türbe altındaki kuyuya atıldığı inancı kabul görüyor. Belirsiz olduğunu özellikle üsteliyorum çünkü Tebrizi’nin öldürülmeyip Konya’yı terk ettiği de rivayet ediliyor. Ama daha çok öldürüldüğü ve bu kuyuya atıldığı yönünde kaynak mevcut. (2012 Senesinde Elif Şafak Aşk – Ahmet Ümit Bab-ı Esrar kitapları da öldürüldüğü inancı üzerinden hareket etmişti.)

15 Ocak gecesi. 

İkinici durağımız haritamızda 8 numara ile gösterilen bölge. Bu bölgede Mevlana C.R.’nin türbesi, Selimiye Camii ve Yusuf Ağa Kütüphanesi mevcut. Selimiye Camii ve Yusuf Ağa Kütüphane’sini şimdilik atlıyoruz, onlara son gün kısaca değineceğiz.



Türbenin girişi haritada yeşil alanla gösterilen Üçler Mezarlığı tarafında. Girişte kültür bakanlığı gişesi bulunsa da girişler ücretsiz. Bu alanın panaromik fotosunu paylaşıyoruz. Sol yanımız türbe ortada şadırvan sağ tarafımız ve arkamız müze kısmı. Türbe kısmında tarihi Kuran-ı Kerimler hariç çok fotoğraf çekmedik. Bu alan için fotoğrafın gerçekliği çok yansıtmayacağı fikrindeyim.

Türbe kısmının ortasında ibadet içinde ayrılmış bir bölüm var. İbadet öncesi abdest almak için Şehit Nazım Bey Caddesi (haritada görünüyor türbenin sol yanında kalıyor) üzerindeki belediyenin ücretsiz yerinden faydalanabiliyorsunuz. Bu yerde özellikle sıcak su bulunuyor olması çok güzeldi.

Şimdi müze kısmındaki notları aktaralım. Müze kısmı oda oda ve hepsinin girişinde sergilenen eşyanın o dönemdeki amacı ve anlamı anlatılmakta.

Mevlevi Dergahından Savaşa Uğurlama

Sancak: Askeri bir topluluğun sembolü olan, yazı ve işlemelerle bezeli ve kenarları saçaklı bayrak olarak tanımlanmakta olup Osmanlılarda çeşitli renklerde sancaklar kullanılmıştır. Genel olarak beyaz, kırmızı, yeşil yada sarı renkte iplikten yada yerel kumaştan dikilmiş, üzerinde çeşitli işleme tekniklerinde ayetler, yazılar ve semboller işlenmiştir.

Mevleviler I. Dünya savaşında muhtelif cephelerde Mevlevi alayları ile katılmışlardır. Filistin cephesine, İstanbul ve Anadolu Mevlevihanelerinden şeyhler ve dedeler katılmıştır. Konya Mevlana Dergahında yapılmış olan bir törenle Mevlevi alayı Veled Çelebi ile beraber cepheye gönderilmiştir. (Kaynak: Müze için tabletten alıntılanmıştır)”

Bir çok inanç disiplininde olduğu gibi Mevlevilikte de mum önemli yer işgal etmekteymiş. Cerağ ismiyle anılan aydınlatılatıcılar güneşin batması ile yakılırmış. Cerağ o derece önem arz etmekteymiş ki dergah için bu işle görevlendirilen bir kişi (Cerağcı) mevcutmuş.

Yukarıdaki fotoğraflar dönemin aydınlatma amaçlı kullanılan cerağları. Müze için cam dolaplarda korunmaları sebebiyle fotoğraflar çok net olmasa da fikir olması açısından paylaşmak istedim.


Alem ve Konya Sancağı

Alem: Minarelerin ve kubbelerin üzerine yerleştirilen, yapılış şekilleri ve üzerlerindeki motifleriyle bulunduğu dergahı temsil eden nesnelerdir. Fotoğrafımızda benzer amaçla kullanılmış olan Konya sancağıyla beraber alem de görülmektedir.



Pazarcı Maşası: Mevlevilikte pazar alışverişi için çıkan pazarcının belinde taşıdığı iki dilli, şiş şeklindeki sembolik demir maşadır. Pazarcı çarşıya pazara çıktığı zaman belinde maşayı gördüğü zaman pazarcıyı oyalamaz, malın iyisini uygun fiyatla verir ve güzel muamele yapar. Müze kapısı girişindeki açıklama bu şekilde. Benim bu açıklamadan anladığım pazarcının dergah için alışveriş yaptığını belli edip ona göre fiyat ürün ayarlaması beklediğiydi.



Teber: Seyyahların yolculuk sırasında yırtıcı hayvanlara karşı korunma için yanlarında taşıdıkları bir yada iki yüzlü balta.
Teber ve Mütteka

Pazarcı Maşası

Zikir Tespihi

Erbain: Bir nesne olmayıp müttekanın anlaşılması için bilgidir. Allah’ın rızası ve yakınlığını kazanmak maksadıyla maddi ve dünyalık kaygıları bir yana bırakıp ruhen arınmak için kapalı, dar ve karanlık bir mekanda kişinin kendini kırk gün süreyle ibadete vermesiymiş.

Mütteka: Erbain süresinde Mevlevi dervişlerinin uzanıp yatmaması , ayakta kestirmeleri için kullandıkları, başlarını yasladıkları demir parça.


Mevleviliğe katılmanın son aşamasında derviş post üstünde 3 gün sabır duruşu gerçekleştiriyor. Bu süre zarfında katılması olumlu görülmezse alt yuva kısımdaki ayakkabılar yola doğru çevriliyor. Olumlu bulunursa 1001 günlük disiplin süreci başlıyor. 


Çok ! Çok, Çok küçük Kuran-ı Kerim. Muhtemelen en boy 4-5 cm

Mevlaana C.R.'nin oğlu Sultan Veled'in Tılsımlı Gömleği

Hırka ve Sikke


Sikke (Külah): Tek parça keçeden iki kat yapılan deve tüyü renginde nadiren beyaz olan uzun başlık. Mevlevilikle sikke mezar taşını simgelemekteymiş.

Hırka: Kalın kumaştan yapılan ve yaz kış giyilen yakasız kollu giysi. Şeyhin huzuruna, mescide, meydana, semahaneye hırka ile gidilirmiş.

Daha bir çok ayrıntı olsa da merak edenlerin nasıl olsa araştıracağını düşünerek türbe ziyaretini burada sonlandıralım.

Yeme İçme Faslı

Türbeden çıktığımızda vakit öğleni geçmiş, sabah trende sadece yanımızdaki birer gevreği (İzmir dışındakiler için simidi) yemiş olmamızdan sebep midemiz kazınmaya başlamıştı. Trip Advisor’dan tavsiye yerlere baksak da tekrar yukarı doğru yürümek zor geldi ve türbenin karşısındaki Sufi Restoran’a girdik. (Haritada 8A olarak tanımlı) Burada Konya’nın yöresel yemeklerinden olan fırın kebabından yedik. (Yine bu yemeği de Bab-ı Esrar’dan öğrenmiştim) Çok lezzetli ama biraz kalın porsiyonla doyuyorsanız bir porsiyon çok kesmeyebilir. (Porsiyonu 100 gr ve 25-26 TL arası fiyat var genelde) Bu sebepten öğle yemeğinde yiyip akşama nasılsa tam doyarız diyebilirsiniz :-) Bu yemeğin yanında sadece kuru soğan veriyorlar ve şayet talep ederseniz yoğurt getiriyorlar.

Bir bilgi daha Konya’da restoranlarda kola pek bulunmuyor. Kola satan varsa da o da Coca Cola değil Pepsi satıyor.

Yemekte sonra çarşı içinde yürüyüp Aziziye Camii’ne gittik ama tekrar yemek faslına girmemek için tüm restoranları yazının bu kısmında bitirelim.

O gün akşam ve sonraki günlerde kahve içmek için Hi Cafe’ye gittik. Konya merkez bizim bulabildiğimiz kahve çeşitliliği fazla, en güzel mekanı burası. Hoş ben sahlep içtim ama son gün karamelli filtre kahve de denendi o da başarılıydı. Ama daha güzel bir şeyleri var, “Bademli Kurabiye” . Yolunuz düşer giderseniz kahvenizin yanına mutlaka bir porsiyon talep edin.

Kahve fiyatları 8-13 TL arası. Kurabiye 5 TL.



İlk günün akşam yemeğini öğretmen evinde yedik. Ucuz ama pek lezzetli olduğu söylenemez. Eğer böyle bir gezi yaptıysanız yöresel yemekler için mutlaka bütçe ayırıp normal zamandan bir tık daha fazla yemek parasını göze almalısınız. Ki İzmir gibi yere göre Konya’da ne yerseniz yiyin daha uyguna yiyorsunuz.

İkinci günün akşam yemeği için haritada 8B olarak belirttiğim Konya Mutfağı’na gittik. Dürüst olayım dışardan bakınca oldukça pahalı olduğunu düşündüğüm bir yerdi. Ama aksine diğer restoranlardan çok daha uygun fiyatlı. Mekan Konya Belediyesine ait. Örnek olarak şunu yazayım bir gün önce Sufi’de 13 TL olan çorba burada 8 TL’ydi. Bu sebepten ikinci gün akşamı ve son gün öğlen yemeği için burayı tercih ettik.

Burada tercih ettiğimiz yemekler;



- Bamya çorbası (yine yöresel bir çorba) Çok küçük bamyalarla bol sulu ve etli yemeğini yapmışsınız gibi bir çorba :-)

- Arabaşı çorbası. Tam yöresel olmayabilir birkaç bölgede daha var sanırım. Tavuklu domatesli bir çorba. Tavsiye edilir.

- Tirit. Zemin pide üstü domates sos ve yoğurt. Köfteler kubbe gibi üzerinde. Kesinlikle tavsiye.

- Patlıcanlı Et. Tanıma gerek yok fotoğrafta da görünüyor yine lezzetli bir yemek.

Yemeklerin porsiyon fiyatı genelde 22-23 TL Çorbalar8-9 TL.

Bu mekanın telefon numarası 0 332 350 41 41 – 0 332 350 60 61. Adrese gerek yok, yukarıda paylaştığımız harita net konum gösteriyor(8B). Facebook ve instagram hesapları konyamutfagimevlana kullanıcı isminde.



Bir sonraki yazımda Aziziye Camii, İplikçi Camii ve Kelebekler Müzesi olacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Sultanı Öldürmek Kitap Yorumu ve Fatih'in Ölümü Üzerine

Moskof Cariye HÜRREM SULTAN- Demet Altınyeleklioğlu