Rota Karaburun-Gülbahçe Mekan TAŞ EV




Rotamız Karaburun tarafına… Ama Karaburun’a varmıyor, Gülbahçe’de kalıyoruz. Mekanın ismi “TAŞ EV”. İzmir merkeze 28 KM mesafede. Ulaşım için hem Üçkuyular’dan kalkan minibüsler var hem de belediye otobüsü. Kendi aracıyla gidecekler için ise otobandan Karaburun çıkışından sonra 5-6 km mesafede.

Yeterince lokasyon bilgisi verdikten sonra mekanın güzelliğine gelebiliriz. Görür görmez kendine hayran bıraktıran bir konumu var. Denize 20-30metre mesafede, önünde tertemiz bir denizin uzandığı, mis gibi bir hava soluduğunuz bakir sayılabilecek bir mekan burası. Mekanın 2 bölümü var, 2 mekan arasından yol geçiyor. Asıl bölüm adının da geldiği bölüm olan Taş Ev restaurant bölümü. Gerçekten taştan yapılma, içi ahşap dizayn edilmiş bir bina.2 katlı olup, üst katındaki bölümü et & balık restaurantı olarak hizmet veriyor. Deniz manzarasının güzelliği üst kattan daha bir görülmeye değer. Üst kat bölümünü anladığım kadarıyla kına gecesi, doğum günü vs özel günleriniz için de kullanabiliyorsunuz. Bu iç mekanın en hoşuma giden diğer bir yanı ise dekoratif amaçla da kullandıkları turşular olmuş. Her yer envayi çeşitlerde yapılmış turşu kavanozları ve boy boy turşu bidonları ile dolu. Mekana inanılmaz bir renk katmış.



Diğer bölüm ise yolun karşısında, denize daha yakın olarak kurulmuş olan üstü sazlık bölüm. Etrafını plastik perdelerle çevirmişler kış dönemi için, yazın kaldırıyorlar yüksek ihtimal. Salaş bir döşenme tarzı var. Kahvaltımızı yaptığımız yer de burası idi zaten. Yazın da mutlaka gideceğim, eminim ayrı bir güzel oluyordur orası.







Gelelim kahvaltı sofrasına :) öncelikle şunu belirteyim, kurulan sofranın fotoğrafı, masadakilerin gözlerinin dönmesi sebebiyle çekilemedi, bi daha ki sefere size sofrayı da göstermeye çalışacağız :)

Masaya nelerin geldiğini söylemeden önce, masaya gelen her şeyin tamamen organik olduğunu söylemek istiyorum. Domates salatalık söğüş mis gibi kokuyordu, zeytinler ev yapımı, yumurtalar kendi yetiştirdikleriymiş gibiydi. Hatta arkadaşlarımızdan birinin yumurtası çift sarılı çıktı öle diyim yani J her şey doğal olunca lezzeti de çok güzel oluyor farkediyorsunuz. Biz 6 kişiydik ve her şey dolu dolu geldi. 3 tane de ekstradan gözleme söylemiştik. Net söylüyorum; hayatımda dışarıda yediğim en iyi gözlemeydi. normalde her yerde gözlemeler incecik, genelde kurumuş bir halde ve iç harcının dokundurulduğu gözlemelerle karşılaştım ama bu bildiğiniz evde annenizin yaptığı tarzda, içi dışı dopdolu idi. Yani yediğimiz içtiklerimizin yanında ödediğimiz para, o sofranın hakkettiğinden azdı bile.6 kişilik bu dolu sofraya 120 TL gibi bir ücret ödedik. Çok uygun geldi bize ,sizi bilemem tabi.


Sofrada olanlardan biriyle ilgili bir şey söylemeden geçemicem. Reçeller :) 5 çeşit reçel geldi masaya ama bu reçelleri daha önce ne yemiş ne de duymuştum. Her tat çok değişikti,herkes sevmeyebilir, benim de sevdiklerim ve sevmediklerim oldu. Önce çeşitleri belirteyim:

·         Nar reçeli

·         Enginar reçeli

·         Nane reçeli

·         Balkabağı reçeli

·         İğde çiçeği reçeli

Enginar reçelini pek sevemedim ama görüntüsü çok güzeldi. Balkabağı reçeli ağza sert geliyor,benim hoşuma gitti. Nar reçelini de pek sevemedim, narın tadını alıyorsunuz ama o tada reçelin tatlılığı yakışmamış bence. Gelelim son ikiye. İkisini de çok beğendim. Nane reçelinin tadına cidden bakmanız lazım, hiç beklemediğiniz bir lezzet çıkmış ortaya ama iğde çiçeği reçelinin tadı tartışmasız mükemmeldi. Ben iğdenin kokusunu çok severim. Reçel de aynen öyle mis gibi iğde kokuyordu. Hatta bulabilirsem evde kendim yapmaya çalışıcam.

Son olarak, oturduğumuz sazlık kısmın önüne, daha aşağıda kalan bölüme de küçük kare 4 kişilik masalar koymuşlardı. Orası açık alan ve ağaçların içinde kalmış. Yaz için yapıyorlardı belli ki. Yazın gidip orada oturmanın tadı eminim çok daha güzel olacaktır. Tabi çok sıcağa kalmadan yapmalı bunu.

Böyle güzel bir mekan yaptıkları ve sunumlarının güzelliği ve doğallığı sebebiyle oradaki herkese teşekkür ediyorum. Herkese de tavsiye ederim, pişman olmazsınız.











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ayşe Kulin - Bir Gün Kitabı Yorumu

AYŞE KULİN- HAYAT DÜRBÜNÜMDE 40 SENE (1941-1964) KİTAP YORUMUM

Sultanı Öldürmek Kitap Yorumu ve Fatih'in Ölümü Üzerine

Moskof Cariye HÜRREM SULTAN- Demet Altınyeleklioğlu