Ankara Gezisi Notları ve Fotoğrafları

BU YAZI MUHİBBİLER.COM SİTESİNE AİT OLUP DÜŞÜNDÜREN ŞEYLER BLOG YAYINLAMA HAKKINA SAHİPTİR

Askerliğimin yeni bittiğini Muhibbilerin ve sosyal medyadaki takipçilerimiz bilirler. Sadece teskere almakla bitmiyor ama askerlik . Tatil yapmalı , soluk almalı , görülmedik yerleri görmeli sivil yaşama tekrar adapte olmak için =)

Hem bu sebeple , hem de şahsi işlerimiz olmasından dolayı geçen hafta Ankara ve Eskişehir'i ziyaret ettik . Ankara'ya daha önce 11-12 yıl önce gitmiştim . Hayal meyal hatırladığım o gezimde Ankara'yı yine çok beğenmiştim . Şu iki günlük ziyaretimde Ankara'nın bir çok yerini gezip bitirdik.

Uçakla gittik Ankara'ya . Havaalanından şehir merkezine (Ulus - Kızılay - Aşti ) belediye otobüsleri var; 3 lira 70 kuruşa ekonomik olarak ulaşım imkanı sağlanıyor . Alternatif ulaşım imkanları Havaş ve ticari taksi de mevcut elbette . Ancak mesefa 30-35 km bunu da göz önünde bulundurmalısınız . Ankara Havaalanı Türkiye'nin merkeze en uzak havaalanıymış.



Kent hepimizin malumu devlet ve hükümet binalarıyla kaplı . Koyu yeşil ve toprak rengi binalar , şehre ağır bir hava veriyor . Zannederim Ankara ile ilgili olumsuz düşünceler olan bir çok kişiyi etkileyen görüntüde budur . Bende ise bu görüntü ters etki yapıyor . Siyaset ve memleket işleri ruhuma işlemiş =)



Ankara'da ki ilk günümüzde "At Pazarı" diye anılan yerine gittik . Kalenin hemen altında olan bu yerde Koç Müzesi'de vardı ama saat 5 te kapanıyormuş yakalayamadık . Koç ailesinin eşyaları varmış içerde. Bu At Pazarı dediğimiz yerin daha da altında restore edilmiş bir bölgeye de uğradık ama orası da aynı isimle mi anılıyor bilemiyorum şuan. Buradaki restore edilmiş evlerin sahiplerinden bir çoğu evlerini aynı zamanda ticarethane olarak işletmekte. Mantıcı , gözlemeci , çay kahve evi....

Ankara Kalesinin ardında 1178 yılından kalan Sultan Alaattin Camii'ni görebilirsiniz .

Üç büyük alışveriş merkezi varmış Ankara'da . Bunlardan ANKAMALL en büyüğü dediler . Orayı biraz gezdik ve İzmir'i bilenler için enine ve boyuna 2 tane Agora AVM diyebilirim rahatlıkla =)



Ve ikinci gün gezimizin en eğlenceli bölümü olan yere gittik . Çizgi film karakterlerinin heykellerinden oluşan bu parkta , Safinaz Temel Reis Kabasakal , Tenten , Şirinler , Casper , Tarkan ve Kurt , Sindirella , Güliver ve daha niceleriyle karşılaşıyorsunuz . Aynı zamanda piknik yerleri ve kafeteryaları da bulunan bu mekan görülesi yerlerinden . Şehir merkezine 30-35 km mesafede .







Dönüşü Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) içinden yaptık . Çok güzel kokoreç yapan yerler var ama fiyatları baya bir okkalı . Bende hesabı öderken farkettim ama artık çok geçti =)) AOÇ için Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te ki doğduğu evin eşi var. İçerde fotoğraf çekmek yasak olduğu için içinden fotoğraf yok elimde. Giriş ücretsiz , yolunuz düşerse bakabilirsiniz .



Yemekten sonra Anıtkabir ziyaretini gerçekleştirdik. Sesli müzeler yapılmış . Çanakkale , Sakarya savaş müzelerini gezerken içerde mermi ve bomba seslerini , hücum nidalarını duyuyorsunuz . Gerçekten etkileyici olmuş . Ancak tüm buralarda fotoğraf çekmek yasak. Ama buraları Anıtkabir'in internet sitesinde sanal gezinti imkanı var . Eğer en son 2-3 yıl önce gittiyseniz Anıtkabir'e , bu müzeleri görmek için tekrar gitmelisiniz .





Son olarak kısa kısa notlar düşelim Ankara'ya dair :

• Çok fazla kitapçı var . Bu beni çok şaşırttı . Türkiye'nin en çok okuyan kenti diye adlandırılabilir bu şehir =P Özellikle kitap okumayı sevenler için akşam Kızılay çok heyecan verici oluyor =)


• Şehirde ulaşım çok rahat . Ankara'yı hiç bilmememize rağmen metro ile tüm kenti dolaştık neredeyse...


• Eğer bizler gibi başka bir kentten gittiyseniz , yolları bilmiyorsanız ve Ankara'yı dolaşmaya geldim diyorsanız , bir taksici ile yol güzergahı çizin . Bu güzergahı tüm gün dolaştırıyor . Pazarlık gücünüze bağlı olarak çok ekonomik bir şekilde şehri dolaşmış oluyorsunuz üstelik yanında rehberlik hizmetinizde oluyor =)


• Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık konutları çok yakınlarmış . Acaba akşam gezmesine birbilerine gidiyorlar mı ki ? =)